Bebekten Sonra İşe Dönüş / Sık Sorulan Sorular
Bebekten sonra işe dönüş sürecinde annelerin aklındaki en temel sorulara yanıt arayan bu yazı, bağlanma kaygısı, suçluluk duygusu ve bakım endişesi gibi konulara şefkatle yaklaşarak rehberlik ediyor. Lohusa Dayanışması iş birliğiyle hazırlandı.

Bu yazı, Lohusa Dayanışması kurucusu Yağmur Yılmaz Özlü tarafından kaleme alınmıştır. Lohusalık döneminde anneler arası dayanışmayı güçlendirmeyi hedefleyen bu platform, annelerin yalnız olmadığını hatırlatmayı ve duygularına alan açmayı amaçlıyor.
İşe dönüş sürecinde annelerin iç dünyasında sıkça yer bulan iki temel soruya yanıt arayan bu yazı, annelikle birlikte gelen karmaşık duygulara şefkatle ışık tutuyor. Hem bebeğiyle bağını korumak isteyen hem de işe dönüşün getirdiği değişimlerle baş etmeye çalışan annelere güçlü bir destek sunuyor.
1. Bebeğim beni unutursa? Ona bakan kişiyi benden daha çok severse?
Onlarca annenin zihninden geçen o soru… Sadece bu soruyu düşünmek bile bazen kötü hissettirebiliyor: Ben nasıl bir anneyim? Bu kıskançlık mı?
Tüm kalbinizle sevdiğiniz; aylarınızı, belki yıllarınızı baş başa geçirdiğiniz, her mimiğini ezbere bildiğiniz yavrunuzla ilişkinizin özel ve eşsiz kalmasını istemeniz çok insanca.
Sizi biraz rahatlatalım: Bebeğiniz başka bir yetişkini çok severse bu size rağmen değil sizin sayenizde. Sevgiyi, bağ kurmayı sizinle öğrendi.
Sizi unutmaz.
Yeriniz değişmez.
Bir başkasını sevmesi, sizi artık daha az sevdiği anlamına gelmez.
Onun güvende olduğunu bilmek ve sevildiğini görmek zamanla size iyi gelebilir. Biliyorum… Bazen sizsiz de mutlu olduğunu kabul etmek zor olabiliyor. Ama galiba ebeveynlikte en zor şeylerden biri bu: Biz yanlarında olmadan da iyi olmalarını istemek.
2. Bebeğime benim kadar iyi bakamazlarsa?
Anneliğin en derin yerinden gelen endişe: Siz yokken bebeğinizin iyi olduğundan, sevildiğinden, ihtiyaçlarının görüldüğünden emin olamamak. Bunu düşünmek bile zorlayıcı olabiliyor, değil mi? Çünkü onu kimse sizin kadar tanımıyor. Hangi mimiği ne anlama geliyor, hangi ağlaması neye işaret, uykulu mu, aç mı, huzursuz mu… Siz fark ediyorsunuz. “Ya benim gibi anlayamazlarsa?” diye endişelenen ne ilk ne de son annesiniz; yalnız değilsiniz.
Şefkatle hatırlatmak isterim:
Bebeğinizin ihtiyaç duyduğu tek kişi siz değilsiniz.
Yeterince iyi ebeveyn olmak, her zaman yan yana olmayı gerektirmez.
Bazen yanında olamasak da, onu seven ve onunla ilgilenmeye gönüllü bir yetişkine emanet etmek de ebeveynliğin bir parçasıdır. Sizin sevginizle temeli atılan bir bağın üzerine, başkalarının ilgisi de eklendiğinde, bu onun için bir kayıp değil, bir zenginlik olur.
Elbette kimse sizin gibi bakamaz.
Çünkü kimse “siz” değil.
Ama bu, başkalarının onun için yeterince iyi olamayacağı anlamına gelmez.
Hedefimiz “kusursuz” bakım değil.
Zaman zaman eksikler, yanlış anlaşılmalar olacaktır.
Ama bu küçük aksaklıklar da çocuğun kendi ihtiyaçlarını ifade etmeyi, ilişki içinde çözüm yolları bulmayı öğrenmesine katkı sağlayabilir.
Bu da büyümenin, ilişkide olmanın doğal bir parçası olabilir.